Siber Zorbalık
Siber zorbalık, teknolojik ortamların kullanılmasıyla başkasına ya da bir topluluğa zarar verme davranışıdır. Amaç kötücül olup, ilişkileri koparma, manipülasyon ve tehdit gibi durumları içerir. Zorbalar mağdur kişiyi manipüle etmek, şantaj yapmak veya tehdit edebilmek için açık bulmaya çalışırlar.
Sosyal medyada linçler, interaktif oyunlar ve çevrimiçi platformlarda yönlendirilen davranışlar, siber zorbalığın en sık görüldüğü alanlardandır. Siber zorbalar, özdenetimi zayıf, bireysel sınırlarını bilmeyen ve tehlikeyi ayırt etmekte güçlük çeken kişileri seçerler. Çocuklar ise bu zorbalığın en savunmasız ve ulaşılabilir hedefleridir.
Siber zorbalığın belirtileri
Siber zorbalığa maruz kalan bireylerde şu davranışlar görülebilir:
- İçe kapanma, odada daha fazla vakit geçirme
- Göz teması kurmaktan kaçınma
- Çatışmacı iletişim dili kullanma
- Yalan söyleme eğilimi
- Telefon, tablet veya bilgisayarı uzun süre kullanma
- Teknolojik cihazlardan uzaklaşmada güçlük
Çocuk, ergen veya yetişkin fark etmeksizin; rutinde belirgin bir değişiklik, davranış farklılığı varsa aileler ve eşler dikkatli olmalı ve konuyu göz ardı etmemelidir.
Ebeveynler veya eşler ne yapmalı?
- Çocukların öz denetim geliştirmeleri için destek olun. Öz denetim, tehlikeyi fark etmeyi ve hayır diyebilmeyi kolaylaştırır.
- Aile içi ilişkiler ne çok otoriter ne de aşırı esnek olmalıdır.
- Siber zorbalığa uğrayan bireyler, en yakınlarından yardım isteyebilecek destek ortamına sahip olmalıdır.
- Mağdurun yaşadığı sorun, ailenin de meselesi olmalı; birlikte sahiplenilmelidir.
- Dinleme önceliği mağdur kişide olmalı; aileler etkin bir dinleyici rolü üstlenmelidir.
- Çocuklar, sorunlarını tek başına çözme konusunda da cesaretlendirilmelidir.
“Siber zorbalık sadece çevrimiçi bir tehdit değil; bireylerin psikolojik, sosyal ve duygusal yaşamlarını doğrudan etkileyen ciddi bir problemdir.”